Kayıtlar

Resim
                                     “Anneciğim- babacığım size bir mektubum var.”   Anneciğim/babacığım senle konuşmak için sana gelirsem, senden tek istediğim beni dinlemen.    Sadece beni dinle. Ben çaresiz değilim. Kendi sorunumu çözebilirim. Bazen kararsız ve cesaretsiz olabilirim ama çaresiz olduğumu düşünme sakın.   Benim yapmam gereken ve yapabileceğim herhangi bir şeyi, benim yerime sen yapma. Bu davranışınla başarı duygusunu yaşamamı engellersin. Ne kadar saçma ve mantıksız olursa olsun, zaten ben ne hissediyorsam, hissediyorum.   Senden beni dinlemeni istediğimde; bana öğüt verme ve bana neden böyle hissetmem gerektiğini anlatmaya çalışma.      Beni ikna etmekten vazgeç, duygularımın altında yatan nedenleri anlatmaktan vazgeçebilirim. Böyle bir durumda tavsiyenden çok, beni anlamana ihtiyacım var.    Sana mantıksız görünse de duygularımın nedenlerini öğrenmeye çalış, öğrenirsen beni anlayabilirsin.   Bu nedenlerle beni sadece dinle. Eğer konuşmak istersen
Resim
  ÇOCUK VE EBEVEYN İLETİŞİMİ Ebeveyn olarak çocukla ilişkimizde yaptığımız her şey iletişimin bir parçasıdır. İletişimde kullandığımız kelimeler, ses tonumuz, mimiklerimiz ve vücut dilimiz çocuğumuzun hayatı üzerinde önemli role sahiptirler. Çocuklarla aramızdaki iletişimde saygı, sempati ve şefkat mesajları gönderebileceğimiz gibi bazen tam tersi mesajlar da gönderebiliriz. Bu nedenle önce iyi bir dinleyici olup çocuğumuza duygularını bizimle paylaşması için cesaret vermeli, aynı zamanda pozitif ve şefkatli bir dil kullanarak bize güvenmelerini sağlamak gerekir. Aynı zamanda ebeveyn olarak kullandığımız iletişim yöntemleri, çocuklarımızın başkaları ile iletişiminde, problem çözmesinde ve iyi bir dinleyici olmasında örnek oluşturacaktır.   Ebeveyn olarak iletişimde pozitif beden dili kullanın. Çocuklarla iletişimde pozitif beden dili kullanıldığında çocuk sevildiğini hisseder. Kişilerarası ilişkilerde sözsüz iletişim, önemli bir yere sahiptir. Ne söylediğiniz nasıl söyl
Resim
  EBEVEYN DAVRANIŞLARI ve DEĞİŞİM  İlişkilerimizde belirleyici olan tutum ve davranışlardır.   Her birimizin sahip olduğu mevcut tutum ve davranışlar, geçmişten, eğitimden, paradan, başarılardan, başarısızlıklardan, içinde bulunduğunuz koşullardan, diğer insanların ne düşündükleri, söyledikleri ya da yaptıklarından daha önemlidir. Dış görünüşümüzden, yetenekleriniz veya becerilerimizden de önemlidir. Tutum ve davranışlarımız ilişkilerimizi yönlendirir. Bir ilişkiyi, bir işi, bir yuvayı çok güzel noktalara taşıyabileceği gibi bozabilir de.   Burada bizim için önemli olan nokta, her gün olaylar karşısında nasıl bir tavır sergileyeceğimizi seçme şansımızın var olmasıdır. Dolayısıyla geçmişi değiştiremeyiz fakat elimizde olan değiştirebileceğimiz tek şey şu andan itibaren tutum ve davranışlarımızdır. Şu andan itibaren hangi tutumda, nasıl davranışlar sergileyeceğimiz bizim tercihlerimiz olacaktır. Unutmamalıyız ki hayatımız olaylara nasıl tepki verdiğimize göre şekillenir. Bu ned
Resim
  EBEVEYN OLARAK KENDİNİZİ NE KADAR TANIYORSUNUZ? Felsefenizi Değerlerinizle Somutlaştırarak Anlatın ve Uygulayın!   Ahlak, etik, öz bakım, iletişim ve ilişki konusunda çocuğunuza iyi model olun. Çocuğunuz iyi bir davranış sergilediğinde onu fark edin ve hangi davranışlarını beğendiğinizi dile getirin. Empati gösterin. Davranışlarının başkaları üzerinde oluşturacağı etkileri tartışın. Çocuklarınızın problem çözmede, yeteneğine güvenin ve birlikte keşfe çıkın! Çocuğunuzun problemlerinin çözümünde ona ne kadar yardımcı olabilirsiniz?   Ana- baba olarak bu konuda nasıl bir donanıma sahipsiniz?   Çocuğunuzun çözüm yeteneğini destelemek için hazır mısınız?   Problem çözme ile ilgili mevcut durumunuzu gözden geçirin. Kendiniz için ilk adımı atarak, problem çözme konusunda kendinizi geliştirin. İkinci adımı da çocuğunuz için atın ve onun problem çözme yeteneğini güçlendirin. Öncelikle çocuğunuza güvendiğinizi ifade edin. Güven gösterin.   Çocuğun problem çözme yetisi
Resim
  ÇOCUĞUNUZU BÜYÜTÜRKEN BİR FELSEFENİZ OLSUN Çocuğunuzu büyütürken ne yaparsanız yapın, bir daha geri dönemeyecek şekilde çocuğun geleceğine yön verdiğinizi unutmayın. Özellikle ilk 6 yaş döneminde çocuğun kişiliğinin şekillendiğini bilirsek, çocuğun geleceğine ait köklerin sağlam olmasında ana-babanın rolünü daha iyi kavrarız. Unutmamalıyız ki çocuğumuz bir daha çocuk olmayacak ve bir daha zaman aynı şekilde geri gelmeyecek. Bu nedenle, ana babalar öncelikle kendileri ile ilgili birçok alanda ayna tutma konusunda cesur olmalıdırlar. Kişisel olarak güçlü ve zayıf yönleri, yaşama ve ölüme verdikleri anlam, felsefeleri ve yaşam amaçları gibi konularda kendilerini gözden geçirmelidirler.   Ebeveynlerin net olmadığı her durum, çocukların kafasını karıştıracaktır. Ana- babaların yaşam felsefesi, sahip oldukları değerler ve inançların netliği aile içi iletişimi güçlendirecek aynı zamanda aile içi kuralların daha net olarak belirlenmesine zemin hazırlayacaktır. Çocuklarınızın