Marziyeİlhan

  ÇOCUĞUNUZU BÜYÜTÜRKEN BİR FELSEFENİZ OLSUN Çocuğunuzu büyütürken ne yaparsanız yapın, bir daha geri dönemeyecek şekilde çocuğun geleceğine yön verdiğinizi unutmayın. Özellikle ilk 6 yaş döneminde çocuğun kişiliğinin şekillendiğini bilirsek, çocuğun geleceğine ait köklerin sağlam olmasında ana-babanın rolünü daha iyi kavrarız. Unutmamalıyız ki çocuğumuz bir daha çocuk olmayacak ve bir daha zaman aynı şekilde geri gelmeyecek. Bu nedenle, ana babalar öncelikle kendileri ile ilgili birçok alanda ayna tutma konusunda cesur olmalıdırlar. Kişisel olarak güçlü ve zayıf yönleri, yaşama ve ölüme verdikleri anlam, felsefeleri ve yaşam amaçları gibi konularda kendilerini gözden geçirmelidirler.   Ebeveynlerin net olmadığı her durum, çocukların kafasını karıştıracaktır. Ana- babaların yaşam felsefesi, sahip oldukları değerler ve inançların netliği aile içi iletişimi güçlendirecek aynı zamanda aile içi kuralların daha net olarak belirlenmesine zemin hazırlayacaktır. Çocuklarınızın

                     Çocuklar Gördüklerini ve Yaşadıklarını Öğrenir.   Unutmayın, bir çocuk büyüklerini dinleme konusunda iyi olmasa da onları taklit etme konusunda oldukça beceriklidir. Dolayısıyla, “Çocukların nasihatten çok, iyi örneklere ihtiyaçları vardır.” Çocuk büyütmek, ona bizsiz yaşamayı öğretmek ve çocuğun bağımsızlaşmasını sağlamaktır.   Bu nedenle bilinmelidir ki; Ø   Bir çocuk güven içinde yaşarsa güvenmeyi öğrenir.  Ø   Bir çocuk onay görerek yaşarsa kendini sevmeyi öğrenir.  Ø   Bir çocuk kabul görerek ve dostluk içerisinde yaşarsa sevgiyi öğrenir. Ø   Bir çocuk tolerans gösterilerek yaşarsa sabırlı davranmayı öğrenir. Ø   Bir çocuk cesaretlendirilerek yaşarsa kendine güvenmeyi öğrenir. Ø   Bir çocuk övgüler duyarak yaşarsa takdir etmeyi öğrenir.  Ø   Bir çocuk adil davranılarak yaşarsa adaleti öğrenir. Ø   Bir çocuk eleştiri ile yaşarsa suçlamayı öğrenir.  Ø   Bir çocuk düşmanlık ile yaşarsa kavgayı öğrenir.  Ø   Bir çocuk alay edilerek yaşa

 ANNE-BABA OLMAK ŞEFKAT DİLİ KONUŞMAKTIR Ana- babanın çocuğuyla olan ilişkisi,  çocuğun kişilik yapısı  üzerinde belirleyicidir. Dolayısıyla ana-baba tutumları aslında çocuğun yaşam mücadelesindeki duruşunu etkilemektedir.   Evlilikten sonra anne baba olmak bazen planlı, bazen beklenmedik veya hazır olmadan olabiliyor. Her ne şekilde olursa olsun çoğunlukla ana-babalar çocuk yetiştirmeyi  çevresinden gördükleri, annesinden öğrendikleri, doğru yanlış bildikleriyle  kısacası nesilden, nesile olan aktarımlarla gerçekleştiriyor.   Ana ve çocuk sağlığının, hamilelik sürecinden itibaren doğru olduğu düşünülen yanlışlarla etkilendiği, bazen bu yanlış tutum ve uygulamalardan dolayı kalıcı hasarlar oluştuğu görülmektedir. Bu dönemde yapılan yanlışlar; çocuğun anatomik ve fizyolojik yapısını etkilerken, aynı zamanda psikolojik sorunları da beraberinde getirmektedir.   Yıllarca ana- çocuk sağlığı merkezlerinde, köy ve fabrikalar da eğitim verdim. Anne oldum, iki çocuk büyüttüm. Sürekli öğre

  Yeni Başlangıçlar ve Yeni Hedefler Hepimiz için yeni başlangıçlar önemlidir ve bir neden gerektirir.   Kendimize yönelik bir adım atabilmek için bazen başlangıç noktaları tanımlarız. Bu pazartesi, haftanın ilk günü, bu ayın başı veya yeni yıl ve yeni başlangıçları belirlemek.   İşte bu durum yeni başlangıçlara hazır olduğumuzu hissettiğimiz dönemlerdir. Bulunduğumuz mevcut durumdan, daha iyi hissedeceğimiz yeniliklere yönelmek için geçmiş ile hesaplaşarak bir başlangıç noktası belirlemek isteriz. Artık geleceğin daha önemli olduğunun bilincinde geçmişi, geçmişte bırakmaya hazır olduğumuzu düşünür ve daha iyiye “ilk adımı atmak” için bir başlangıç çizgisine ihtiyaç duyarız. Daha sağlıklı yaşamak veya para biriktirmek, bir şeyi bırakmak, ilişkileri güçlendirmek, kendi hikayeni yazmak vs. vs.   Yeni yıllar, yeni aylar, yeni haftalar ve yeni günlerde birtakım sözler veririz ama çoğu zaman verdiğimiz sözleri tutamayız. Sizce neden?    Tabi ki içsel motivasyon. Motivasyonun h